Rusalka, Slav mitolojisinde, vaftiz edilmeden ölen bir çocuğun ya da suda boğulan bir bakirenin gölde yaşayan ruhu.
Farklı bölgelerde yaşayan Slavlar rusalkalara farklı kişilikler yakıştırırlar. Yaygın anlamıyla "Rusalka" denizkızı anlamına gelir. Bir göl kenarında yaşayan uzun boylu, güzel bir genç kızdır. Onun balık gibi bir kuyruğu yoktur. İnanışa göre, Rusalka üvey annesi ya da umutsuz aşkı tarafından boğulmuştur.
Tuna Nehri yöresinde rusalka için vile adı kullanılır. Vile'ler uçucu hafif giysileri içinde yoldan geçenlere tatlı, büyüleyici şarkılar söyeleyen güzel ve çekici kızlardır. Kuzey Rusya'nın çirkin, dağınık saçlı ve lanetli rusalka'ları sürekli çıplaktır ve insanlara her zaman pusu kurarlar. Vile'ler erkekleri büyülemek, kuzeyli rusalka'lar ise eziyet etmek amacıyla onları baştan çıkarırlar.
Yaz başlangıcındaki rusalka haftası boyunca tüm perilerin sudan dışarı çıktığı ve halkalar oluşturarak ay ışığında dans ettiklerine, gece yarısına kadar söğütlere ve huşağaçlarına tırmandıklarına inanılır. Onlara eşlik eden her insan ömrünün sonuna değin dans etmek zorundadır. Bu haftadan sonra ayak bastıkları yerlerdeki çimenler daha gür çıkar.

Deukalion, Yunan mitolojisinde Prometheus'nin oğlu.
Tanrı Zeus, insan soyunu yok etmek amacıyla yeryüzünü sular altında bıraktığında yalnızca Deukalion ile karısı Pyrrha bu cezanın dışında tutulabilecek kadar dürüst kabul edilirler.
Karı - koca, bir gemi yaparak dokuz gün sular üzerinde dolaştıktan sonra, Tesalya'daki bir tepede karaya çıkarlar. Dünyayı yeniden insana kavuşturabilmek için toprağa erkek ve kadına dönüşen taşlar ekerler. Böylelikle ikisi de Yunan ırkının atası olarak kabul edilir. Tufan efsanesinin yanı sıra çağdaş açıklamalar bu taşların varlığını kimi zaman bir volkan püskürmesine, kimi zaman da Tesalya'da dağınık olarak bulunan Yunan çağına ait çok sayıda dikili taşa bağlamaktadır.

Bir Başka Kaynak


Kadını yaratarak insanları felakete ve ıstıraba sürüklenmesi Zeus'un öfkesini yatıştırmamıştı, üstelik Pandora'nın kutuyu açmasıyla tüm kötülükler yeryüzüne yayılmış, insanlar birbirleri ile kavga etmeye, savaşmaya, birbirlerini öldürmeye başlamışlardı bunun üzerine Zeus onlara çok daha büyük bir ceza vermeye karar verdi.Onları tamamiyle yok etmemek müthiş bir tufanın dalgaları arasında onları boğmak istedi.

Fakat Prometheus bu defa da insanların yardımına koştu ve Oğlu Deukalion'a Zeus'un planlarından bahsetti. Deukalion ve Epimetheus ile Pandora'nın kızı olan karısı Pyrrha Thessalia'da yaşıyorlardı. Deukalion Thessalia'nın kralıydı. Olacakları duyunca Babasının tavsiyesi ile üzeri kapalı bir kayık yaptı ve karısı ile onun içine girdi. Yağmurlar yağdı, sular kabardı, ortalık baştan başa deniz kesildi. Onlar dokuz gün dokuz gece boyunca dalagalar üzerinde çalkalanıp durdular. Onuncu gün sular alçalmaya başladı ancak ikisinden başka bütün insanlar boğulmuştu. Bu tufan felaketinden kurtula karı koca Othrys dağına yanaştılar ve karaya ayak bastılar.

Deukalion ve karısı daha sonra adalet tanrıçasının yanına gidip insan soyunun tekrar yaratılması için yardım istediler. Adalet tanrıçası onlara ,Yüce Ana'nın yani Gaia'nın kemiklerini omuzlarının üzerinden atmalarını söyledi. Deukalion ve karısı önce buna çok şaşırdılar. Ardından Deukalion Yüce ana'nın toprak olduğunu hatırladı, buna göre kemikleride kayalar, taşlar olmalıydı. Taşları omzunun üzerinden fırlattığında bu taşlar erkek haline dönüştü, Pyrrha da fırlattı taşları, onun fırlattıkları da kadına dönüştüler. Böylelikle insan soyu yeniden başlatılmış oldu. 
Uther Pendragon, Britanya mitolojisindeki efsanevi Kral Arthur'un babası ve Camelot Kralı.
Uther Pendragon ismine ilk kez Monmouth'lu Geoffrey'nin kaleme aldığı Britanya Kralları Tarihi adlı kitap ve eski Gâl Şiirlerinde rastlanmaktadır. Efsanelerde, Uther Pendragon hayatını, halkını ve oğlu Prens Arthur'u korumaya adamış sert bir kral olarak tasvir edilir. Ejderhaların lideri anlamına gelen Pendragon soyadı onun büyük bir savaşçı ve güçlü bir kral olduğunun mecazi bir göstergesidir.


Mitoloji Kervanı. Blogger tarafından desteklenmektedir.
Google Analytics